Aydınlatma yalnızca bir alanı görünür kılmakla kalmaz; güvenliği, estetiği ve enerji verimliliğini doğrudan etkileyen bir mühendislik unsurudur.
Günümüzde şehir planlamasından endüstriyel tesislere, spor komplekslerinden park alanlarına kadar her proje, kendine özgü aydınlatma gereksinimleri taşır. Bu nedenle standart ürünlerle değil, proje bazlı çözümlerle ilerlemek kalıcı başarı için şarttır.
Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, dünyada tüketilen elektriğin yaklaşık %15’i aydınlatma sistemlerinden kaynaklanıyor. Bu oran, enerji verimliliği yüksek sistemler tercih edildiğinde %40’a kadar azaltılabiliyor. Dolayısıyla proje aşamasında doğru ürün seçimi, yalnızca performans değil, sürdürülebilirlik açısından da belirleyici hale geliyor.
1. Proje Türüne Göre Gereksinimleri Belirlemek
Her proje kendi fonksiyonuna göre farklı teknik ihtiyaçlar barındırır.
Bir şehir yolu aydınlatması ile bir otopark projesi ya da spor sahası aynı aydınlatma seviyesine sahip olamaz.
Bu noktada uluslararası standartlar devreye girer:
-
TS EN 13201 standardına göre, otoyol aydınlatmalarında ortalama aydınlık seviyesi 1–2 cd/m²,
-
Spor sahaları için önerilen aydınlık seviyesi ise 200–500 lux aralığındadır.
Proje başlangıcında bu değerlerin belirlenmesi, doğru armatür gücü (W), montaj yüksekliği ve ışık dağılım açısının hesaplanmasını kolaylaştırır.
Işın Daylight projelerinde bu analizler, DIALux ve Relux gibi uluslararası simülasyon yazılımlarıyla yapılır; böylece her proje sahaya çıkmadan önce dijital ortamda test edilir.
2. Ortam Koşullarına Uygun Malzeme Seçimi
Aydınlatma direkleri ve armatürler, yıllarca dış etkenlere maruz kalır.
Bu nedenle malzeme seçimi, projenin ömrünü doğrudan etkiler.
-
Sıcak ve nemli iklimlerde: Korozyona karşı yüksek dirençli sıcak daldırma galvanizli çelik direkler tercih edilmelidir.
-
Kıyı bölgelerinde: Tuzlu hava ve nem etkisine karşı alüminyum direkler veya kompozit kaplamalı çözümler daha uygundur.
-
Kuzey iklimlerinde: Rüzgar yükü yüksek olduğundan, poligon (çokgen) direk tasarımları mukavemeti artırır.
Işın Daylight, direk üretiminde TS EN ISO 1461 galvaniz standardına uygun kaplama uygulayarak uzun ömürlü kullanım sağlar.
Yapılan saha testlerine göre bu kaplama, 20 yılın üzerinde paslanma direnci sunar.
3. Enerji Verimliliği ve Teknolojik Uyum
Enerji maliyetlerinin sürekli arttığı günümüzde, verimli aydınlatma sistemlerine geçiş büyük bir ekonomik avantaj yaratır.
Avrupa Komisyonu verilerine göre LED sistemler, geleneksel sodyum buharlı lambalara göre %65 daha az enerji tüketir ve bakım maliyetlerini %80’e kadar azaltır.
Ayrıca, akıllı kontrol sistemleri (hareket sensörleri, zamanlayıcılar, IoT modülleri) ile enerji tüketimi anlık olarak izlenebilir.
Örneğin, akıllı yol aydınlatma projelerinde yoğunluk azaldığında ışık seviyeleri otomatik olarak düşürülerek ortalama %30 ek enerji tasarrufu sağlanır.
Işın Daylight, enerji yönetimini destekleyen fotocell ve dimleme çözümlerini projelere entegre ederek sürdürülebilir şehir altyapılarına katkı sunar.
4. Estetik ve Mimari Uyum
Teknik verim kadar estetik bütünlük de modern şehirlerin kimliğini belirler.
Aydınlatma direği, mimarinin bir parçası haline geldiğinde çevreyle uyumlu, güvenli ve konforlu bir alan yaratır.
-
Kentsel meydanlarda: Özel tasarım dekoratif direkler, görsel etkiyi artırır.
-
Tarihi bölgelerde: Nostaljik dokulu ürünler, atmosferi bozmadan alanı aydınlatır.
-
Konut veya kampüs projelerinde: Minimal tasarımlar, çevresel estetiğe katkı sağlar.
Işın Daylight, her proje için renk, form, yükseklik ve armatür tipi gibi parametreleri özel olarak tasarlayarak hem işlevsel hem de mimari açıdan bütünlük sağlar.
5. Güvenlik ve Yönetmelik Uyumunun Sağlanması
Bir aydınlatma projesi sadece “ışıklandırma” değil, aynı zamanda güvenlik mühendisliği meselesidir.
Direkler; rüzgar, titreşim ve dış darbelere karşı dayanıklı olmalıdır.
Bu noktada TS EN 40-5 standardı, direklerin statik ve dinamik yükler altında nasıl davranması gerektiğini belirler.
Ayrıca, kullanılan armatürler IP66 ve üzeri koruma sınıfına sahip olmalıdır. Bu, cihazın toz ve suya karşı tam koruma sunduğu anlamına gelir.
Kamu kurumlarının projelerinde artık bu standart minimum gereklilik haline gelmiştir.
6. Bakım Kolaylığı ve Uzun Ömürlü Kullanım
Doğru ürün seçimi, yalnızca ilk yatırım maliyetini değil, toplam sahip olma maliyetini (TCO) de düşürür.
LED sistemlerde ortalama ömür süresi 50.000–100.000 saat aralığındadır.
Bu da günde 10 saat çalışan bir sistemin yaklaşık 15 yıl boyunca bakım gerektirmeden çalışabileceği anlamına gelir.
Işın Daylight’ın saha deneyimleri, bakım sıklığının azalmasıyla birlikte %25’e varan operasyonel tasarruf sağlandığını göstermektedir.
Sonuç
Her aydınlatma projesi, kendine özgü ihtiyaçlara, çevre koşullarına ve kullanıcı beklentilerine göre şekillenir.
Bu nedenle, doğru ürün seçimi yapılmadan projeye başlamak; enerji kaybı, bakım maliyetleri ve kısa ürün ömrü gibi sorunlara yol açabilir.
Işın Daylight, mühendislik bilgi birikimi, yüksek kaliteli malzeme kullanımı ve projeye özel tasarım yeteneğiyle, şehirlerin ve endüstriyel alanların aydınlatma ihtiyaçlarına bütüncül çözümler sunar.